
HAKSIZ KAZANANLAR
23 Ocak 2023 - 10:52Haber Giriş Tarihi: 23 Ocak 2023 – 10:52
Haber Güncellenme Tarihi: 23 Ocak 2023 – 10:55
Bazı insanlar ‘’ haksız kazanç’’ sağlar ve dünyanın her yerinde ‘’ hak etmeden bir yere gelenler’’ bulunur.
Bu tespitim kötülüğü normalize etmek için değildir. Sadece sorunun sınırsız bir mücadele olduğunu, tek harekette çözülemeyeceğini göstermektir.
Değerli okurlarım, hayatta ‘’hak eden herkesi hak ettiğini düşündüğü yere getirmek’’ mümkün mü? Haklı kazanç mutlak olarak adil olabilir mi? Ben meritokrasiye inanıyorum; ama insan doğasını da biliyorum.
Eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, yolsuzluk gibi evrensel sorunlar bizim ömrümüz içinde ve tek bir işlemle çözülemeyecek kadar büyüktür.
Bu yüzden güzel bir dünya inşa etmek için illa ki haksız kazanç elde edenlerin bitmesini beklememek gerekir.
Tarih boyunca ve tüm toplumlarda haksız kazanç elde eden, hak etmeden bir yerlere gelen hep olmuştur. Eğer buna takılırsanız, hak ederek yükselenleri göremezsiniz.
Mesela insanlar oy verdiği politikacının hak ettiğini, vermediklerinin ise etmediğini düşünürler.
Bu işin içinden nasıl çıkacağız? Bilim insanlarına sorsanız, pop starların bu kadar şöhret ve servet sahibi olması haksız ve mantıksızdır. Siyasi seçim sonuçlarına göre kaybeden partiler de kazananların haksız ve mantıksız bir kazanç sağladığını düşünürler.
En iyi öğretmenlerin en iyi topçulardan daha az kazanması, çoğu insana göre mantığa da adalete de eşitliğe de sığmaz. Peki hak edene nasıl karar vereceğiz? Kimi hak edenin sınavla belirlenmesini ister, bazıları sınavsız. Herkesi hak ettiği yere getirmek mümkünse, bu standardı olmayan “hak etme” sorunlarını nasıl çözeceğiz?
Değerli okurlarım, asıl sorun şu ki, ‘’ sistem bozuk’’ gerekçesiyle sürekli söylenip işini iyi yapmamak bozuk düzenin devamlılığına neden oluyor. Adaletli ve eşit bir dünya inşa edilene kadar beklemek yerine, yaptıklarımızla dünyayı adaletli ve eşit hale getirmek için mücadele etmemiz gerekiyor.
Haksızlıklara söylenmekle haklı olabilirsiniz.
Sonsuza kadar söylenebilir, sızlanabilir, şikâyet edebilirsiniz. Sonunda siz söylendiniz diye, sızlandınız diye dünyaya adalet gelmeyecek, eşitlik olmayacak. Tek ömrümüz var ve bir kez yaşayacağız. Yaşamımız boyunca sızlanarak, ağlayarak, söylenerek geçireceğimize, ‘’ her şey eksik, yanlış ve yetersiz olmasına rağmen biz neler yapabiliriz, bu haksızlığı, bu adaletsizliği nasıl düzeltebiliriz diye düşünsek daha doğru olmaz mı?
Ben doğdum doğalı Türkiye’nin eğitim sistemi, yargı sistemi ve yönetim sistemi birçok insan tarafından yetersiz ve yanlış bulunuyor. Bir ara merak edip son 50 yılın adalet, eşitlik, eğitim sistemlerini incelediğimde geçmişte de aynı eksik ve hataların olduğunu gördüm. Antik Yunan, Sümer ve Roma kaynakları da çoğu çatışmanın hiç değişmediğini gösteriyor.
Bir ülkenin en önemli sermayesi, o ülkeyi güçlendirecek en önemli şey vatandaşlarının kendi çabasıyla, kötü şeyler yapmadan ve sırf işini iyi yaparak en alttan en üste çıkabileceğine inanmasıdır.
Her toplumda düzgün bir şekilde başarılı olmuş milyonlarca insan vardır; ama yolsuzluk yapanlar daha çok haber değeri taşıdığından sürekli gündeme gelirler. İnsanlar devamlı yolsuzlukları konuşunca, ülkede ‘’ düzgün yollardan asla başarılı olunamayacağı’’ algısı hâkim olur.
Sonuç olarak, her şeyin düzelmesini, düzeltilmesini beklemektense, mevcut şartlarda mücadele ederek ben ne yapilirim nasıl katkı sunabilirim, sorusuna yönelmek en doğru olanıdır diye düşünüyorum.
Doğru yolda olsan bile öylece durup beklemek, haksızlığa kol kanat germek kadar tehlikelidir. Eylemsizliğin olduğu yerde değişim mümkün olmaz. Ve eylemsizliğin tehlikesi yanlış adım atmaktan daha kötüdür; çünkü yanlış da olsa aksiyon almak bizi sonuca götürmese de o yolda olduğumuzun, niyetimizin kanıtıdır.
G.K Chesterton’unda dediği gibi, bir insan ne yaparsa yapsın kaçamadığı bir kadere inanmıyorum. Ancak hiçbir şey yapmazsa kaçamayacağı bir kadere inanıyorum.
Ağlamak sadece bebeklerin sorunlarını çözer. Sürekli sızlanmak büyümemişlerin yoludur.
Haklı olduğun kadar mücadeleci olman da gerekir diyor. Adaletli, eşit, haksızlıkların, hukuksuzlukların olmadığı özgür bir dünya düşleriyle yazımı sonlandırıyorum.
Sevgiyle kalın
Hoşçakalın
Eğitimci – Yazar Soner Atabek
Her zamanki gibi yine mükemmel şeyler paylaşmışsın yeni yazılarınızı Muhakkak bekliyorum dostum sabırsızlıkla hem de Başarılarınızın devamını dilerim…
Haksız kazanç elde etmekle biryere varılmaz
Tıpkı futbol maçlarında yalandan kendini yere atmakla penaltı kazanmak gibi birsey
Kendini daha çok aşağılamak gibi birseydir
Ama kendisi birsey kazandım zanneder ve disardada öyle bir görüntü verir.
Guzel yazılarınızın devamını dilerim mudurum
Elinize emeğinize sağlık.
Söylem çok önemli değil eyleme dökülmediği sürece. Kaleminize elinize emeğinize sağlık Başkanım.
Bu yazıyı okuyunca günlük ibadetlerimizde sürekli istediğimiz bir eylem cümlesi geldi aklıma “bizi doğru yola ilet” diye tercüme edilen..
Burda söylenmek istenen o yolda devamlı kalma isteğidir. Kaleme alınan yazı insanlığın kadim meselesine değinmiş. İnsan değişmedikçe şartların doğal süreçte gelişmeyeceği âşikârdır.
Her yazınız bir sonrakini merak ettirir cihette. Bekliyoruz
İnsanlık var oldukça haksız kazananlar da olacaktır. Önemli olan hak ettiğinin peşinden gitmek. Yine önemli bir konuya parmak basmışsınız. Yüreğinize, kaleminize sağlık Başkanım.
“Doğru söze ne denir ki?” Tebrikler hocam, anlamlı ve bir o kadar da güzel bir yazı. Var olun. Yeni yazılarda görüşmek üzere. Saygılarımla
Tebrikler, müthiş olmuş
İnsanlık varolduğu sürece haksızlık hep olacaktır .Ne demişler haydan gelen huya gider . emeğinize sağlık.
Üstadım bu kadar net ve anlaşılır anlatılmazdı emeğin sağlık devamımı beklıyoruz….
çok güzel değinmişsin sonercim..Düşüncelerin serbest bir ortamda açıklama ve yayma imkanı, dışlanmışlık ötekileştirme ve yabancılaşma gibi negatif duyguların gelirmesini de engellemektedir. Benim bakış açım olaylara insanlara dünya düzenine yeryüzünde kadın aydın okumuş güçlüyse toplumun bireylerini yetiştiren kadındır.kadınlarımızı çocukluktan itibaren örf adet adabımaşeret görgü kuralları nezeket kuralları toplumun ve kendisin değer yargıları kitap okuma saygı sevgi hoşgörü hak ve adaleti destur edinen daima karşıdakinin kişilk haklarını ön planda tutan empati kuran tam donanımlı saydığım bu özellikleri kendinde bulunduran kadın bir anne yetiştirildiği taktirde …. onun yetiştirdiği çocuklar erkek veya kız farketmez şikayetci olduğumuz herşey minimuma iner. köşe yazılarını zevkle takip ediyorum.
Sonercim öncelikle çaba ve gayretlerin için seni kutluyorum.Yaşam içinde acı,tatlı,iyi ve kötüler yaşam boyunca olacak yazarlarımızda bu konuları dile getirip toplumun bunu anlamasını sağlıyacak eline diline sağlık.